Çilek

Hayfa GrubuYayınlandı Haifa Grubu ( https://www.haifa-group.com )Ana Sayfa > Mahsul Rehberi: ÇilekMahsul Rehberi: ÇilekDizin: Tarih | Beslenme sağlık değerleri | Dünya çapında çilek yetiştiriciliği | Bitki tanımı ve fizyolojisi | Meyve türleri | çilek çeşitleri 1.1 TarihçeÇilekler, yumuşak meyvelerin ürün grubuna aittir; onlar meyvelerin en iyisidir. Narin kalp şeklindeki dut her zaman saflığı, tutkuyu ve şifayı çağrıştırmıştır. Çağlar boyunca hikayelerde, edebiyatta ve resimlerde kullanılmıştır.Çilek bitkisinin ilk belgelenmiş botanik çizimi, 1454’te bitkilerde bir figür olarak ortaya çıktı.Çilekler muhtemelen ilk olarak 13. veya 14. yüzyıllarda bahçelerde yetiştirildi, ancak daha sonraki yıllar boyunca, özellikle İngiltere’de yabani bitkilerden çok az farklıydı. Sömürgeciler geldiğinde Amerikan Kızılderilileri zaten çilek yiyordu. Ezilmiş meyveler mısır unu ile karıştırıldı ve çilekli ekmek haline getirildi. Bu ekmeği denedikten sonra kolonistler tarifin kendi versiyonunu geliştirdiler ve çilekli kurabiye ortaya çıktı.İngilizce “çilek”, 1538’e kadar modern bir şekilde yazılmayan Anglo-Sakson “streoberie” kelimesinden gelir. Çilek adı muhtemelen ‘strayberry’den gelir, çünkü koşucular genç bitkilerin ebeveynden uzaklaşmasına neden olur. Tüm girişimleri doğurmak ve türlerin Avrupa çeşitlerinde gelen çilek mahsulü artırmak için Fragaria vesca türlere ait Amerikan çeşitlerinin kadar başarısız F. virginiana ve F. chiloensis 17’de Avrupa’ya tanıtıldı inci yüzyıl. 1780’de ilk çilek melezi ” Hudson ” Amerika Birleşik Devletleri’nde geliştirildi. Dünya çapındaki hemen hemen tüm mevcut ticari çeşitler, Fragaria x ananassa Duch. türüne aittir ve genetik yapılarında oktaploid (8n) olup 56 kromozom içerir. Bu hacimli yapı, mahsule yüksek çeşitliliğini ve iyi büyüme ve performansını Güney Kaliforniya ve Kuzey Afrika gibi (sulanan) çöllerden Latin Amerika ve Orta Afrika’daki gibi ekvatoral koşullara kadar çok çeşitli büyüme koşullarında ifade etme potansiyelini verir. İskandinavya, Kanada ve Alaska’daki Alp koşullarına kadar. Büyük meyveli (10 ila 40 g) Fragaria x ananassa, yetiştirilen en önemli türdür, ancak diğer yabani Avrupa çileği türleri şunlardır:Fragaria vesca’nın bir formu olan küçük meyveli Alp çileği. Çok daha uzun bir meyve verme mevsimi ve daha iyi aromalı meyvelere sahip olduğu için özellikle değerlidir.Fragaria chiloensis de yetiştirilmektedir. 1.2 Çilek meyvesinin besin ve sağlık değerleriTablo 1.1: Bir porsiyon (147 g) yenilebilir çileğin besleyici değeri.Kaynak: ABD Gıda ve İlaç Dairesi, 2009 Enerji45 kalA vitamini45 IUProtein1.0 grC vitamini94 mgŞişman0.0 grNiasin (B3 Vitamini)540 mikrogramKarbonhidrat11 grfolat29.38 mikrogramDiyet lifi2.0 grManganez540 mikrogramKalsiyum23.2 mgÜtü0,6 mgMagnezyum16.6 mgSelenyum1.16 mgPotasyum170 mgÇinko0,2 mgfosforlu31.5 mgSodyum0 mg Çileğin yüksek potasyum ve magnezyum seviyeleri, kan basıncını düzenlemeye ve besin fonksiyonlarını desteklemeye yardımcı olur. Magnezyum içeriği ayrıca sinirleri ve kasları gevşetir ve kan dolaşımını sorunsuz tutar. Çilek, C vitamini bakımından narenciye meyvelerinden daha zengindir. Çok yüksek C vitamini içeriği, bu meyvenin bir porsiyonunda (147 g) günlük ihtiyacın (%DV) ~%160’ını karşılar! Çilek, B vitamini grubuna ait niasin açısından zengindir. Niasin eksikliği pellagra hastalığına neden olur. Niasin, 50 yılı aşkın bir süredir kandaki HDL düzeylerini artırmak için kullanılmaktadır ve insanlarda kardiyovasküler olay riskini mütevazi bir şekilde azalttığı bulunmuştur. Kullanım formlarıÇilekler taze ve dondurulmuş olarak pazarlanmaktadır. Ayrıca konserveler, tatlandırıcılar, konsantreler ve ekstraktlar için işlenirler. 1.3 Dünya çapında çilek yetiştiriciliğiTablo 1.2: 3.000 hektara kadar en fazla çilek yetiştirme alanına sahip ülkeler.Kaynak: FAO, 20123.000 hektardan fazla olan ülkelerçilek yetiştiriciliğiHaTeslim olmak(MT / ha)Polonya51.7303.4Rusya Federasyonu26.0006.3Amerika Birleşik Devletleri23.06026.1Almanya13.64411.5hindi11.67925.7Ukrayna8.1007.1Belarus8.0006.9Sırbistan7.6034.3ispanya700039.3Kore Cumhuriyeti6.50035.7Meksika6.28236.1Japonya6.00029.6İtalya5,99025.7Mısır5,24545.5Birleşik Krallık4.96820.7Finlandiya3.3113.1Kanada3.0426.4Fas3.03546.3dünya toplamı243.90717.9 Birçok ülkede, örneğin dünyanın en büyük hektarlık büyüme rekorunu elinde tutan Polonya’da, mahsulün büyük bir kısmı işlenir.Yukarıda görüldüğü gibi, çilek üretiminin çoğu hektarlık alan kuzey yarımkürede yoğunlaşmıştır, ancak güney yarımkürede de büyüme alanlarını artırmaktan kaçınmak için hiçbir tarımsal neden yoktur. Afrika ve Latin Amerika bu genişleme için doğal adaylardır. Tablo 1.3: Dünya ortalamalarına göre en yüksek çilek verim alanlarına sahip ülkeler. Kaynak: FAO, 2012Çilek verimi 20 MT/ha üzerinde olan ülkelerÜlkede çilek verimi (MT/ha)Ülkedeki çilek hektarıKıbrıs57.532Amerika Birleşik Devletleri56.123.060Kuveyt48.010Fas46.33.035Mısır45.55,245ispanya39.37000İsrail36.3610Meksika36.16.282Kore Cumhuriyeti35.76.500Kolombiya30.21.567Belçika29.71100Japonya29.66.000Kosta Rika27.7168Malta27.625Hollanda26.91.600Şili26.11.700İtalya25.75,990hindi25.711.679Tunus24.1340Yunanistan21.8380Avustralya21.21.383Birleşik Krallık20.74.968Yeni Zelanda20.3300Guatemala20.3400dünya toplamı17.9243.907 1.4 Bitki tanımı ve fizyolojisiÇilek bitkisi tipik bir dayanıklı, çok yıllık, rozet bitkisidir. Şekil 1.1: Bir çilek bitkisinin şematik morfolojisiKaynak: Ellis ve diğerleri, Ohio, 2006 1.4.1 Kök sistemiKökler, her yeni yaprağın tabanının her iki yanından çıkan üç yeni kökten oluşan sabit bir deseni izleyerek büyür. Genellikle 20 ila 35 birincil aktif kök vardır. Kök sistemi esas olarak toprağın üst 20 cm tabakasında bulunur. Kök sistemi sığdır ve en üstteki 15 cm (6 inç) kilde %80 ila %90 arasında bulunur. Ancak, iyi drene edilmiş, kumlu tınlı topraklarda bunlar esas olarak 30 ila 40 cm derinliğindeki katmanda yoğunlaşacaktır (bkz. Şekil 1.2). Birincil kök normalde bir yıl yaşar ve taçta art arda daha yüksek seviyelerde yeni yapraklar oluştuğu için daha yeni kökler ile değiştirilir. 15 cm’den daha büyük toprak derinliklerinde doğurganlık, su temini ve havalandırma büyük endişe kaynağıdır. Hasattan sonra bitki yatağının üzerine 2 ila 3 cm (1 inç) toprak yerleştirmek yeni kök oluşumunu artıracak ve bitkileri soğuğa ve kuraklığa karşı daha az savunmasız hale getirecektir. Şekil 1.2: İyi drene edilmiş, hafif toprağa ekilen olgun bir çilek bitkisinin kök dağılımıKaynak: Ellis ve diğerleri, Ohio, 2006 1.4.2 Atış sistemiSaplı yapraklar ve çiçek sapı, kahverengimsi pullarla kaplı ve bitkinin tacı olarak adlandırılan kısa gövdeden kaynaklanır. Bazı aksiller tomurcuklar, düğümlerde yeni bir yaprak rozeti ve maceracı kökler üreten stolon adı verilen uzun internodlarla dallara dönüşebilir. Stolons üreme için kullanılır. Şekil 1.3: Tipik çilek trifoliat yaprakları Çilek yaprakları sabit bir spiral filotaksi ile düzenlenir, bu sayede her beşinci yaprak birincinin tam üzerine yerleşir. Bu düzenleme, en yüksek ışık müdahalesini sağlar. Her yıl taç üzerinde daha yüksek noktalarda yapraklar ve kökler ortaya çıkar. Böylece bitki topraktan çıkma eğilimi gösterir ve yaşla birlikte zayıf kök-toprak teması geliştirir. Çilek yaprakları stoma yoğunluğu bakımından en zengin türler arasındadır. Ortalama yaprağın alt yüzeyinde mm karede 300-400 stoma bulunur. Karşılaştırıldığında, elma ağaçlarının sadece 250 stoma/mm2’si vardır. Bu, bir yandan çilek bitkisinin atmosferik CO2’yi çok verimli bir şekilde emebileceği, ancak diğer yandan kurak koşullara çok duyarlı olduğu anlamına gelir. Çiçekler ve meyveler, aksiller bir tomurcuktan çıkan bir sap üzerinde üretilir. Her çiçek diş telleri ile çevrilidir ve beş veya daha fazla yeşil çanak yaprağı, beş ayrı beyaz taç yaprağı, çok sayıda organ ve sınırsız sayıda pistil taşıyan kubbeli bir hazneye (torus adı verilir) sahiptir. Çoğu durumda çiçekler yapı olarak hermafrodit görünür, ancak erkek veya dişi olarak işlev görür. Şekil 1.4: Tipik bir çilek çiçeği Şekil 1.5: Bir çilek çiçeği ” r “, yenilebilir kısım olmak üzere şişen hazneyi gösterir. Haznenin yüzeyindeki küçük oval yapılar, her biri bir embriyonik tohum içeren halılardır ve tohumlar olgunlaştıkça sert duvarlı gerçek meyveler haline gelecektir. S = sepals. Pe = Yapraklar.Kaynak: Classic Botany Text, Hill, vd. Çiçeğin dişi organı (yumurtalık artı stil ve stigma), aken adı verilen tek tohumlu, kuru bir meyveye dönüşür (bkz. Şekil 1.6). Aken, etli hazneye gömülü bulunan ve büyük ölçüde genişleyen sert yapıdır. Bu nedenle, bu yenilebilir “meyve” aslında tek bir çiçekte oluşan çok sayıda akenin o çiçeğin etli bir kabında taşındığı toplu bir meyvedir (bkz. Şekil 1.7). Şekil 1.6: Olgunlaşmamış (solda) ve olgun meyvelerde (sağda) akenlerin görünümünü iyileştiren çilek meyvelerinin yakın çekim fotoğrafları Şekil 1.7: Yüzeyinde akenleri taşıyan çileğin kalınlaşmış kabının yakın çekim fotoğrafı 1.5 Meyve türleriBitkinin genetik yapısına bağlı olarak, meyveler oldukça farklı şekil ve boyutlara sahiptir.Kaynak: http://strawberry.ifas.ufl.edu/breeding/varieties.htm Şekil 1.8: Birkaç çeşit çilek şekli ve boyutuÇilek meyveleri narindir ve morarmayı önlemek için nazik muamele gerektirir. Günümüzün nakliye teknolojisi ile çilekler yıl boyunca mevcuttur, ancak bir bedeli vardır. Ticari yetiştiriciler, nakliye kalitesiyle bilinen dayanıklı hibrit meyveler üretti. 1.6 Çilek çeşitleriÇilekler, ticari olarak temin edilebilen çok çeşitli çeşitlerde gelir. Çeşitler arasındaki farklar, güçlü bitkiler üretme kabiliyetini, doğurganlık derecesini, hastalık direncini (esas olarak kırmızı stel ve Verticillium kök çürüklerine karşı), meyve olgunlaşma tarihini, meyve dondurma kalitesini, sertliği, meyve boyutunu, rengi, şekli ve aromayı içerebilir. Kaliforniya Üniversitesi’nde (Davis kampüsü) Driscoll Strawberry Associates Inc. (Watsonville, California), ABD Tarım, Tarım ve Tarımsal Gıda Bakanlığı ve Birleşik Krallık’ın Doğu Alışveriş Merkezi Araştırma İstasyonu tarafından birçok çeşit geliştirilmiştir. Hemen hemen hepsi Fragaria × ananassa çeşitleridir . Ama bazı Fragaria vesca ve henüz diğerleri fragaria chiloensis . Çeşitler, günde güneş ışığı saatlerinin sayısına (fotoperiyot) göre tepkilerine göre üç bitki tipine ayrılabilir. Bunlar Haziran ayı sahipleri, her zaman doğuranlar ve gün nötrleri. Nispeten güncellenmiş ve kapsamlı çilek çeşitleri listesi http://strawberryplants.org/2010/05/strawberry-varieties/ adresinde mevcuttur. 1.6.1 Haziran taşıyan çilek çeşitleriHerhangi bir çilek çeşidi listesi muhtemelen çoğunlukla Haziran ayı türünü içerecektir. Haziran ayı sahipleri son derece popüler ve yaygındır. Tipik olarak en büyük çilekleri üretirler ve bunu ortalama olarak iki ila üç haftalık bir süre boyunca yaparlar. Haziran ayı taşıyan çilek çeşitlerinin çoğu, Haziran ayı civarında bir hasat üretir, dolayısıyla adı. Bununla birlikte, Haziran ayı çilek çeşitleri ayrıca Erken Sezon, Sezon Ortası ve Geç Sezon olarak sınıflandırılır. Mevsimin farklı dönemlerinde yetişen çilek bitkisi çeşitlerini seçerek hasat süresini uzatabilir ve taze çileklerin tadını uzun süreler boyunca çıkartabilirsiniz.Haziran ayı çilekleri çoğunlukla bahçe çileği çeşidi olan Fragaria x ananassa’dır . Genellikle keçeli sıra sistemi kullanılarak ekilirler. Referans olarak, Haziran ayı çilek türlerinin her biri genellikle toplam 10 ila 14 gün boyunca meyve verir. Erken Sezon çilek çeşitleri genellikle ilkbahar sonlarında meyve vermeye başlar. Erken-Orta çilek çeşitleri, Erken Sezon çeşitlerinden yaklaşık beş gün sonra meyve vermeye başlar. Sezon ortası çilek çeşitleri, Erken Sezon çeşitlerinden yaklaşık sekiz gün sonra üretime başlar. Geç Sezon çilek çeşitleri Erken Sezon çeşitlerinden yaklaşık 10 gün sonra meyve vermeye, Geç Sezon çilek çeşitleri ise Erken Sezon çeşitlerinden yaklaşık 14 gün sonra meyve üretimine başlamaktadır. Haziran ayı çileği, kısa gün bitkisidir, yani, gün ışığının 12 saatten az olduğu günlerde, tepeleri çiçeklere farklılaşacaktır. Ortabatı ABD gibi yerlerde ticari üretim için popüler bir türdür ve her yıl bir ürün üretecektir. Akdeniz bölgesinde, kısa gün çeşitleri yaz veya sonbaharda ekilir. Çiçeklenme kış ve ilkbaharda meydana gelir; hasat ilkbaharda başlar. Şekil 1.9: ‘Chandler ,’ meyveler, California’da yetiştirilen kısa gün ticari bir çeşit Aşağıda, Haziran ayı taşıyan çilek çeşitlerinin kısa (alfabetik) bir listesi bulunmaktadır.Allstar : Meyveler iri, konik ve hafif, tatlı bir tada sahip açık kırmızıdan turuncuya. Bitkiler güçlüdür ve koşucuları özgürce yapar. Bu geniş çapta uyarlanmış çeşitlilik, Doğu’dan Orta Batı’ya kadar tutarlı bir şekilde iyi performans göstermiştir. Verticillium solgunluğuna orta düzeyde dirençli, kırmızı stellere karşı oldukça dayanıklıdır. Michigan’da çok popüler.Cavendish : Çok üretken. İyi bir tada sahip, ancak eşit olmayan bir olgunlaşma alışkanlığı olan büyük, sert meyve. Bitkiler orta derecede kuvvetlidir. Kırmızı stele karşı oldukça dayanıklıdır ve Verticillium solgunluğuna karşı bir miktar direnci vardır.Chandler: California Üniversitesi tarafından tanıtılan bu, plastik kültürde toptan satış pazarları için yetiştirilen standart bir güney çeşididir. Carolinas ve California’da yüksek verimler yaşanmıştır. Kışa dayanıklılık eksikliği nedeniyle sert kışları olan bölgeler için pek uygun değildir. Chandler ayrıca antraknoz hastalığına karşı hassastır.Darselect: (Fransa) iri meyveli, yüksek verimli bir çeşittir. Meyveler çekici ve uzun, konik bir şekle sahip parlak kırmızıdır. Lezzet çok iyi. Ancak, yumuşak olma eğilimindedir. Sabah sisi olan bölgelerde sorun olabilen külleme karşı hassastır.Earliglow : Yüksek kaliteli erkenci bir meyve. Meyvesi mükemmel lezzet ve renk ile sıkıdır. New England’da verim düşük olabilir. Meyve iriliği mevsim ilerledikçe azalma eğilimindedir. Bitkiler güçlü koşucu üreticilerdir. Bu, yeni başlayan yetiştiriciler için iyi bir çeşittir. Kırmızı stele karşı iyi bir dirence ve Verticillium solgunluğuna orta düzeyde dirence sahiptir.Elsanta: (Hollanda) Kuzey Avrupa’da en çok ekilen çeşitlerden biridir. Verim potansiyeli yüksek, meyvesi sert ve aromatiktir. Kırmızı stel, antraknoz ve Verticillium solgunluğuna karşı hassastır.Mücevher : Parlak, çekici, orta boy meyve, sert doku ve lezzet. İyi üretim ve bitkiler orta derecede kışa dayanıklılık ile güçlüdür. İyi bir bitki standını korumak için yenileme sırasında özen gösterilmelidir. Sinbar’a duyarlıdır ve yaprak lekesi, kırmızı stel, külleme, kara kök çürüklüğü ve Verticillium’a karşı hassastır.Işıltı : Lezzet mükemmeldir, ancak meyve koyu kırmızı ve biraz yumuşaktır ve meyve boyutu mevsim ilerledikçe azalma eğilimindedir. Bitkiler güçlüdür ve birçok koşucu üretir. Bu, yadigarı çilek çeşitlerinden biridir ve kuzey iklimlerinde ev bahçıvanları ve kendi işleriniz için mükemmel bir seçimdir.Wendy : İyi tat ve renge sahip, verimli, orta boy bir meyve. Bitkiler güçlüdür ve serbestçe koşucular üretir. Külleme karşı orta derecede dirençlidir ve verticillium solgunluğuna karşı hassastır. Bitkiler stresli koşullarda kötü çalışır. 1.6.2 Sürekli doğuran çilek çeşitleriSürekli doğuran çilek çeşitleri gerçekten “sürekli” değildir. Genellikle yılda iki hasat üretirler: biri ilkbaharda, diğeri yaz sonunda veya sonbaharda. İdeal koşullar altında, bazı kalıcı çilek çeşitlerinin üç tane meyve hasadı vermesi mümkündür. En çok bulunan çilek türleri, Fragaria vesca türündendir . Genel olarak, bitkinin üretken enerjisinin çoğu birden fazla çilek hasadı üretmeye yönelik olduğundan, her zaman meyve veren çilek çeşitleri, Haziran taşıyan çeşitlerden daha az koşucu (veya hiç koşucu yok) ortaya çıkarır. Kalıcı çilek çeşitleri genellikle tepe sistemi kullanılarak veya alanın sınırlı olduğu yerlerde ekilir.Sürgünler uzun gün bitkileridir, yani, gün ışığı 12 saati aştığında, tepeleri çiçeklere farklılaşacaktır. Ogallala ve Ozark Beauty gibi geleneksel sürekli büyüyen çeşitler , gerçekten kalıcı değildir. İlkbaharda bir mahsul ve sonbaharda küçük bir mahsul üretme eğilimindedirler, arada çok az veya hiç mahsul yoktur. Ogallala meyveleri orta büyüklükte ve koyu renkli olup, hoş bir tada sahiptir. Ozark Beauty , orta boy, açık renkli, ortalama kalitede meyveler üretir ve Missouri’deki performansında son derece değişken olmuştur. 1.6.3 Gün nötr çileklerGün nötr çilek bitkileri, ekimden yaklaşık üç ay sonra, güneş ışığı saatlerine bakılmaksızın çiçek tomurcukları üretir. Sıcaklıkların çok yüksek olmadığı varsayılarak, tüm büyüme mevsimi boyunca çiçek tomurcukları başlatacaklar. Gün nötr çeşitler potansiyel olarak her altı haftada bir hasat edilebilir. 29 0 C (85 0 F) veya üzerindeki gündüz/gece sıcaklıklarının, gündüz nötr çileklerin çiçek üreteceği üst sınır olduğu genel olarak kabul edilir . Gündüz nötr çileklerin verimliliği ve meyve kalitesi, Ozark Beauty gibi eski “dayanıklı” çeşitlerden çok daha iyidir ve bunların yerine kullanılmalıdır. Eşsiz büyüme alışkanlıkları nedeniyle, gündüz nötr çileklere Haziran ayı türlerinden farklı muamele edilmelidir. Gündüz nötr çilekler yıllık olarak yetiştirilmeli, ekimden sonra ilkbaharda sürülmeli ve her yıl yeniden dikilmelidir. Bitkiler sağlıklı ve yabani otlardan arındırılmışsa yataklar taşınabilir, ancak gün boyu nötr çileklerden elde edilen verim, birbirini izleyen yıllarda önemli ölçüde düşme eğilimindedir.Haziran ayı veren çeşitlerden farklı olarak, gündüz nötr çilekler dikildikleri ilk yıl iyi bir verim verecektir. Sıcaklık 2 0 C ila 29 0 C (35 0 F ila 85 0 F) olduğunda çiçek açar ve çilekleri yerleştirirler . Daha ılıman yıllarda, ekim ayında meyve vermeye devam edecekler. Nötr günlük çilek bitkilerinin dezavantajı, Haziran ayı ve her zaman meyve veren çilek çeşitlerinden daha küçük çilekler üretmeleridir. Meyveleri genellikle küçük ila orta büyüklüktedir, nadiren 2,5 cm’yi (1 inç) aşar. Gündüz nötr çilek çeşitleri genellikle tepe sistemi kullanılarak veya alanın sınırlı olduğu yerlerde ekilir. New England için en iyi gündüz nötr çilek çeşitleri Seascape , Tribute ve Tristar’dır . Tribute daha fazla meyve üretme eğilimindedir Tristar , ama aynı zamanda kesilmiş gereken daha rayları üretir. Her iki çeşit de çok iyi meyve kalitesine sahiptir. Bu nedenle, Tribute ve Tristar gibi gündüz nötr çeşitler genellikle Missouri’nin çoğunda bir ilkbahar ve sonbahar mahsulü üretir. Haraç bitkileri orta ila yüksek verim üretir. Meyveler iridir, mükemmel sıkılığa ve çok iyi bir tada sahiptir. Bitkiler iyi kışa dayanıklıdır, kırmızı stel ve verticillium solgunluğuna karşı dirençlidir ve yaprak hastalıklarına toleranslıdır. Tristar bitkileri orta düzeyde verim üretir. Meyveler orta ila büyüktür ve mükemmel sertliğe ve olağanüstü bir tada sahiptir. Albion (2004 yılında California Üniversitesi tarafından yayımlanan) çilek bitkisi çok sağlam ve renkte kırmızı, çoğunlukla konik olan çok büyük meyve, onun büyük tanınıyor. Tadı bir gün için çok iyidir ve tatlı ve hoştur. Sağlam yollukları ve sapları ile yüksek verimli bir çeşittir. Verticillium solgunluğuna ve fitoftora taç çürümesine karşı dirençlidir ve antraknoz taç çürümesine karşı bir miktar direnci vardır. Aromalar (University of California tarafından yayınlanan) çilek bitki büyük meyve sahiptir ve daha büyük verim sağlar Selva veya Seascape . Aromas , büyük miktarlarda geç sezon meyvesi üretir. Aynı zamanda, daha geniş bir çevre toleransı vardır ve daha küf karşı daha dirençli Selva ve örümcek akarları, özellikle dayanıklıdır. Onun lezzet çok iyi ve meyve büyüklüğü ve itlaf oranı üstündür Selva .Everest (İngiltere’de geliştirildi), büyük, sert, parlak kırmızı meyveleri olan oldukça yeni bir çeşittir. Zorlukla yolluk üretir ve sadece plastik kültür için uygundur. Aşırı kışlama bu çeşitte bir sorun olabilir.Hecker (1979 yılında California Üniversitesi tarafından yayımlanan) çilek bitkisi nedeniyle ağır üretime meyve standları ve pick-your-kendi işlemleri için ticari potansiyele sahiptir. Gündüz nötr bir çeşit olduğu için Alaska dahil her yerde iyi performans göstermelidir. Meyveleri orta büyüklükte olup mükemmel tadı vardır. Brighton’a benzer , ancak soğuğa daha dayanıklıdır. Monterey (2009 California Üniversitesi tarafından yayımlanan) çilek bitkisi ılımlı gün nötr kültür bitkisidir. Güçlü bir bitkidir ve benzer bir üretim modeline sahip Albion’dan biraz daha fazla alan gerektirebilir . Meyvesi Albion’dan biraz daha iri fakat daha az serttir. Külleme karşı hassas olmasına rağmen, olağanüstü bir tada ve iyi bir hastalık direnci profiline sahiptir. Portola , California’dan iki gelişmiş seçim arasında bir geçiş. Uzun yaprak sapı üzerinde üretilen meyveler turuncu-kırmızı renkli ve çok parlak, neredeyse plastik görünümlüdür. Meyveleri Albion’dan daha büyüktür . Portola güçlü bir bitkidir ve Albion’dan daha düşük bitki yoğunluğu gerektirebilir . Çeşit, külleme karşı biraz dirençlidir, ancak yaprak yanıklığına ve botrytis meyve çürümesine karşı hassastır. Verimi, birinci yıl toplamaları için diğer gün nötr çeşitlerden daha erken ve daha fazladır. Ancak Portola ne Albion kadar lezzetli ne de tatlıdır . Çoğunlukla botrytis ve meyve çürükleri nedeniyle daha düşük pazarlanabilir meyve yüzdesine sahiptir. Seascape (1991 yılında California Üniversitesi tarafından yayımlanan) çilek bitkisi olgun aldı zaman iyi bir renk ve lezzet çok büyük, firma meyve üretiyor. Parlak bir kaplamaya sahip simetrik, orta ila uzun konik bir meyvedir. Dikim tarihleri ​​ve alanlarında genel bir esnekliğe sahip en popüler çeşitlerden biridir. Deniz manzarası , yol kenarı ve çiftçi pazarları için çok iyi bir seçimdir. Bu çeşitlilik, Kaliforniya’da yaygın olan virüs hastalıklarına karşı oldukça toleranslıdır; ve yaprak çürümesine orta derecede duyarlıdır. Çilek yetiştirme hakkında daha fazla bilgiye mi ihtiyacınız var? Her zaman çilekli gübre ve çilekli mahsul kılavuzu içindekiler tablosuna dönebilirsiniz. Kaynak URL: https://www.haifa-group.com/crop-guide/vegetables/strawberry-fertilizer/crop-guide-strawberry


HABERİN İÇYÜZÜ “HABERLER” MEDYA BÜLTENİ

Modern asrın çarpık yüzü bize kendini en bariz şekilde internet, televizyon ve gazetelerle gösteriyor. Radyo ise bu hızlı kuşaktan dördüncü sırada yerini alıyor ve götselliğin olmayışından dolayı bu geri kalmışlığı pek aşamayacakmış gibi görünüyor.

Haber tanımları: Henüz olmuş, dikkate değer veya olağandışı bir olay” olarak tanımlayan sözlükler vardır. Ancak biz gazeteciler biliriz ki, henüz olmuş ve olağandışı bir olayın habere dönüşmesi için, öncelikle, yayınlanmış olması gerekir. O halde haber, daha önce bilmediğimiz, yeni, ilginç bir olayın haberci medyada yayınlanmış halidir.1

1)http://www.bianet.org/diger/egitim921.htm

2)


Heyhat !

Ey dünyayı kendisine feda eden gençliğim!
Heyhat baksana aynada ki haline..
Kırışık yüzün Buruşmuş elinle
Ne kaldı gençliğinden söyle geriye…


Bir HİCRET Bin GÖÇ

Tarihin her alanında, iyi olsun kötü olsun, sistemler kendi içlerinde bazı grup ve fikir akımlarını beğenmez ve onları bölgelerinden dışarı atmak için ellerinden geleni yaparlar. İçten dışa atmanın en güzel yolu ve yöntemi, baskı ve zulüm odaklı bir yaşantı vermektir. Verilen bir hak vardır fakat bu; hedef itibari ile sadece yaşama olanak sağlar, yaşarsın ölmezsin ama bir gün olsun gülmessinde. Bu portre sonucunu göçe, hicrete terkeder. Kurtuluşun özgürleşmenin adıdır, hicret. Gülünmeyen günlerin öcünün alınışıdır bir nevi. Bir başka deyişle dönüp hesap sormaya hazırlanmaktır. Zalimlere ve İnsanı yerinden yurdundan edenlere karşı bir hesaptır bu. Güçsüzlük durumudan güce koşuştur. Haksızlıktan hakka, imkansızlıktan imkanlara yürüyüşün adıdır, hicret.

Hicret; adanmış zihnin ve ömrün bereketlenmesidir; bereketli topraklardan istifade etmsidir. Değiştirmiş olduğun mekanın sana karşı olan baskınsından kurtulmaktır. Mutluluğa giden kapıları aramanın adıdır bazen de…

İşte bu duygu ve düşünceler içinde başlamıştı benim hicretim de… İstanbulda başlayan Doğuyla sonuçlanacak bir milattı bu benim için. Yabancı olduğum yerler değildi, gittiğim yerler. Ama artık bana kurtuluş ve özgürlük sinyalleri veriyordu sanki.

İstanbul görmeyeli değişmişti, 15 yıl öncesinden bugüne çok değişmeler olmuştu. Fatih bile renk kaybına uğramıştı gözümde. Eskinin osmanlısını hatırlatan Fatih camiinde bugünün Avrupasını anımsatan niceleri türemişti. Kedi-lerin bile bakışları farklıydı, onlar dahi gözlerini hırs bürümüşcesine eline bakıyordu insanların ve onca arkadaşı olmasına rağmen bütün payı ben almalıyım diyorlardı. Sokaklarında bir başka insan tipi türemişti, nedenselliğini düşünmeden yürüyen ve İslam’ı hatırlatan kavramları üzerlerinde barındıranÖrtünmeye çalışanlar vardı. Ama nedense Bu çalışkanlıkları hiç başarıya uğramamışçasına etekleri bir karış yukarda kolları yarısından çok açık, yüzlerinde Amerikadan ithal bir ton farklı renk! Tam tersine onların buhallerine alay edip ellerinden tutmayan bir grup Renkli Çarşaflı insan da sadece onların yanından geçerken cehennemi hatırlatıyor ve onlara kızıyor! Çook ilginç portreler bunlar, dışardan bakınca derin tefekkürler gerektiren ve yanlarına gidince iki tarafta da bir kin ve öfkenin olduğu İstanbul, fatih ve çarşamba üçgeninden, Amerika, İngiltere ve İsrail’e açılan bir üçgen diyalog masalı… İki tavrıda İlim kotasına yerleştirdiğinde içerisinden geçemeyecek tavırlar. Bir taraf ta Avrupa ve Açıklık özentisi Üstü paris altı Çarşamba modelleri, Bir taraftan da Tebliğ ve İrşad namına gözlerini bağlamış ve görmek istemezcesine bakir bakan Çarşamba ehli!

İstanbul yüzünü Kıbleden çevirmiş Avrupaya

Buna ne söz gerek nede Anlayış,

Yürekler İstatistiksel olarak kaymış gidiyor

Buna ne Akif söz söyler nede Necip…


İçinden olması

İnsan kendi canına kıyar mı? Sevdiğine gül atar mı? Tabiki hayır bizi yaralayan içimizden  birinin “dışımızda” bir yerde yer alması bizi iç ve dış kavramlarına karşı bakışımızı değiştirtiyor. Kim içimiz kim dışımız ayırmamız gerekirken, ikimizde ayrı bir kulvar belirlememize rağmen aynı düşünüyormuşuzu düşünmek bir başka sorunun


Doğu ile Kitap Tavsiyeleri üzerine

Bismillah.

Saffet Bakırcı (Konyalı Tefsir Hocası)’nın dediği gibi siz Kur’anı baştan sona okuyup,anladınız; Buhari, Müslim, Ebu DAvut, İbn Mace, Tirmizi, Ahmed b. Hanbel, Beyhaki, Rüdani hadi bunlar bir yana Riyazüs Salihini okudunuz da mı benden Kitap tavsiyesi istiyorsunuz… D

Kitap Tavsiyeleri
1) Ahmed Kalkan ;Müslümanın Akaidi , Rağbet Yay
2) Ferit Aydın; İslamda İnanç Sistemi/Akaid KAHRAMAN YAYINLARI
3) Mehmed Alagaş, Din Gerçeği ve İslam(İnsan Dergisi Yay.)
4) Celalettin Vatandaş;Hz. Muhammed’in Hayatı ve İslam Daveti Medine Dönemi (Pınar Yay)
5) Haris El Muhasibi, Er Riaye, İnsan Yay

Allah’a emanet olun.

dogu

Hoşgeldin Marifetullah;

Hepsi eğitim sisteminin suçu D Bir cümleyle çıkarım işin içinden.

Tavsiyeler için eşekkürler.

Allah’a emanet olun…

NOT: Tavsiye ettiğin ilk kitap ders kitabı mı yoksa öyle mi hazırlanmış bilinçli olarak? İlginç D Bir de asıl listeye girecek kitap hangisi? Gerçi numara verip sıraladığına göre ilk kitap ama ben yine de sorayım.

Your comment is awaiting moderation.

marifetullah

Yukarıda Tavsiye ettiğim kitaplar üzerinde çok durduğum ve çalıştığım Akaidin temellendirilmesi ile ilgilidir.

Ahmed Kalkan; İslami hassasiyetleri olan takva sahibi bir müslüman şahsiyettir ve araştırmacı kimliği ile Kur’an da yapmış olduğu bir kelime kavram çalışması ile bunu ispat etmiştir. Baştan sona kadar kur’an-da ki kavramları işlemiş ve inşaallah yakında kitaplaştıracaktır. Bu kadar Kur’an kavramları üzerine yoğunlaşmış bir zattan okuyacağınız bir akaid kitabı inanın İnancınızı ve külürel birikiminizi zenginleştirecek bir açılım sağlayacaktır.

Ferid Aydın; Doğuda bir şeyh iken İslam’ın tevhid akidesi ile tanışır ve Şeyhlik mertebesini bırakarak yurtdışında özel şirketlerde çalışır. Aynı zamanda iyi bir mütefekkir ve tasavvuf uzmanıdır. Arapça eserlerinin yanın da son zamanlarda türkçe eserler kaleme almaktadır, Çeviri eseri olan İslam tarihi okumaya değerdir. Aynı zamanda Rabıta adlı tasavvuf reddiyesi ile Ercüment Özkandan sonra belki en kapsamlı ve sistematik reddiyeyi yazmış ve biz okurların hizmetine sunmuştur. İslamda inanç sistemi ile kendi ilmi birikimini ortaya koymuş ve ince fukufiyeti ile İslam inancının Tevhidin, şirkin tüm yönleri ile aslını ortaya koymuştur.

Mehmed Alagaş; Yaşantısından ve kişisel gayretinden şüphe duymadığımız yazar, Dİn gerçeği kitabı ile türkiye de dinin nasıl anlatıldığını oysa asıl din kavramında kur’anın anlattığı konunun bambaşka olduğunu titizlikle işlemiştir. Her din bir yaşam şekli her yaşam şekli bir dindir, tezinin çok güzel bir ispatıdır. Diğer eserleri ile de 1990′lı yıllara damgasını vuran yazar, Romanlarıyla çalışmalarını sürdürmektedir.

Celalettin Vatandaş; Tevhidi dünya görüşünü benimseyen ve hatta tek kelime ile özümseyen entellektüel ve olgun bir şahsiyet. Vahiyden kültüre adlı eseri ile bir çok insanın hayata bakışını değiştiren, Tevhidin insanı sarsan yönünü insanı baştan ayağa kuşatan yönünü çok iyi aktaran yazarın son kitabı olan Peygamberin hayatı 10 yıllık bir çalışmanın ürünüdür. Kitap Allah resulülü doğru anlamak için mutlaka okunması gereken bir kitaptır.

Halis el Muhasibi; bizim Nefis Tezkiyemizi sağlayacak mutasavvuf bir alimdir. Takva Allah’a bağlılık ve Peygamber segisini hiç onun gibi anlatan olmadı. Okudukça kendinizi bambaşka alemlerde hissedeceğiniz bu günün modern psikoloklarından çok daha kaliteli bir ruh uzmanı.

Yukarıda ki liste konularına göre tavsiyelerdir.

Akaid
Siyer
Ahlak

Listede 1. okuma ve sonuncu okuma gibi bir kategorizasyona gitmedim. Lakin mutlaka okunmalıdır, düşüncesinde olduğum için bu 5 ismi saydım aslında okunmazsa da sorun olacak değil, yani kitaplar hiç bir şey kaybetmez okumayanlar kaybederler…


Yeni başlayanlara Kitap Tavsiyeleri

Yeni başlayanlar için tavsiye edilen kitaplar

No Eser Adı Yazarı Yayınevi
1 Kendini Arayan Adam Halit Ertuğrul Nesil yay
2 Gençliğin imanını Sorularla Çaldılar Emine Şenlikoğlu Mektup Yay
3 Kur’an’a Yönelirken Mehmet Alagaş İnsan Der. Yay
4 Hayatın İçinden 1-2 Cüneyd Suavi Zafer
5 Gelin Müslüman Olalım Mevdudi Pınar
6 Niçin Namaz Vehbi Karakaş Timaş Yay.
7 Adayış Risalesi Mustafa İslamoğlu Denge
8 Vahiy Kültürü Ruhi Özcan Ravza
9 Namaz Bilinci Hasan Büyür Denge yay
10 Yürek Devleti Mustafa İslamoğlu Denge yay
11 Kur’anda Müslüman Özellikleri Beşir İslamoğlu Pınar yay
12 Anne Baba Biz Suçluyuz Ali Şeraiti İşaret Yay
13 Peygamberlerin Kıssaları Ebul Hasan En Nedvi Aslan Yay.
14 Tavsiyeler 1-2 Mustafa İslamoğlu Denge
15 Kur’an’a Giriş Abdullah Draz Kitabiyat
16 İşaret Yazıları Mehmet Alagaş İnsan Der. Yay.
17 Hz. Peygamberden Gençlere 50 Nasihat Muhammed Kutup İlke Yay.
18 Kelimeler Kavramlar 1-2 Yusuf Kerimoğlu İnkilap Yay
19 Mekke Medine Dönemi İ.Süreyya Sırma Beyan Yay
20 Halifeler Dönemi İ.Süreyya Sırma Beyan Yay

Alıntı : http://www.hikmet-vakfi.org/cocuklar.php?baslik=tavsiye_kitaplar&dosya=yenibaslayanlar


Kitap tavsiyeleri

Hazırlık okumaları

  1.  Biz müslümanmıyız_?                                      Muhammed Kutub
  2.  Dört Terim                                                                Mevdudi
  3.  Müslmanca Düşünme üzerine denemeler                     Rasim Özdenören
  4. Müslüman Şahsiyeti                                                    M. Ali Haşimi
  5. Davanın Esasları                                                         Hasan El Benna
  6. Yoldaki İşaretler                                                         Seyyid Kutub
  7. Yolların Ayrılış noktasında İslam                                  Muhammed Esed
  8. Yürek Devleti                                                             M. İslamoğlu
  9. Müslüman Küğltürü                                                     Yusuf El Kardavi
  10. Kendini Devrimci Yetiştirmek                          Ali Şeraiti

 

Tarih Okumaları

  1. Kur’an da Tarih Kavramı                                            Mazharuddin Sıddıki
  2. Tarih ve Toplum                                                         Murtaza Muttaharri
  3. İmamlar ve Sultanlar                                                   Mustafa İslamoğlu
  4. Tarih Bilinci                                                                Abdullah Yıldız
  5. İslami Diriliş Hareketi                                      Mustafa İslamoğlu
  6. Fahri Alem                                                                 Zeynel abidin  Ranhuna
  7. Hz. Muhammed                                                          Martin Lings
  8. Hz. Muhammed Hayatı ve Daveti                                Celalettin Vatandaş
  9. Mezhepler Tarihi                                                         Muhammed Ebu Zehra
  10. Medeniyet Tarihi                                                         Ali ŞEriati

 

Kur’an Ve Sünnet Okumaları              

  1. Kuranı nasıl anlayalım                                      Mevdudi
  2. Kuranı Anlamaya Giriş                                    Abdullah Yıldız
  3. Kuran ve Hayat                                                          Celalettin Vatandaş
  4. Hayatın Yeniden İnşası için                                          Mustafa İslamoğlu
  5. Temel Kaynağımız Kuran                                            Fevzi Zülaloğlu
  6. Sünneti Anlama da Yöntem                                         Hayri Kırbaşoğlu
  7. Sünnet Bilinci                                                              Beşir İslamoğlu
  8. Hadis Dersleri                                                             Beşir İslamoğlu
  9. Kuranda Kıyamet Sahneleri                                        Seyyid kutub
  10. Vahiyle Doğrulma                                                       Ramazan Kayan

 

Düşünce Okumaları

  1. İslam Davası                                                               Malik b. Nebi
  2. Doğu ve Batı Arasında İslam                                       Aliye İzzet Begoviç
  3. Yürek Fethi                                                                Mustafa İslamoğlu
  4. Çağdaş Kavramlar ve Düzenler                                   Ali Bulaç
  5. Gizli Dünya Devleti                                                     Milli Gazete
  6. Dine Karşı Din                                                Ali ŞEriati
  7. İnsanın Dört Zindanı                                                    Ali ŞEriati
  8. Medeniyet ve Modernizm                                           Ali ŞEriati
  9. İman Esasları                                                              İbn Teymiyye
  10. Modern Dünada Geleneksel İslam                               Hüseyin Nasr
  11. İbrahim ile Buluşma                                                     Ali ŞEriati
  12. Bireysel ve Toplumsal Değişimin Yasaları                    Cevdet Said

Akaid Dersleri 1. Oturum.

Öğrenilmesi ve Hayata aktarılması Gereken Kelime Kavram ve Konular:

1.Konu: Din Nedir?

Türkiye’de din vakıası en çok ilgi uyandıran bir vakıa olduğu gibi aynı zamanda en çok istismar edilen, halkın zihnini en çok karıştıran vakıalardan da biridir. Bu karışık­lık İslam dininin özünden değil, birbiriyle çelişen birçok an­lamların dine yüklenmesinden kaynaklanmaktadır.

“Din nedir?” sorusu etrafında bir kamuoyu araştırma­sı yapsanız, birbiriyle çelişen birçok cevaplar almanıza rağ­men “Bilmiyorum” cevabıyla karşılaşmanız pek mümkün olmayacaktır. Çünkü bu meseleyi yani din gerçeğini bilme­yen kitleler olmasına rağmen bilmediğini bilenler yok de­necek kadar azdır.

Herkesin bir din tanımı,

herkesin bir din görüşü vardır bu toplumda!.

Din konusundaki genel kanı ise din vakasının Allah ile kul arasındaki bazı ilişkileri tanzim eden, namaz, hac, oruç gibi ibadetlerin nasıl yapılacağını açıklayan görüşler manzumesidir. Nitekim bu tanım, resmi ideolojinin din ta­nımı olup; okullarda ve bilhassa camilerde halka yansıtılan bir tanımdır. Halktaki bu yanlış din inancı, genellikle Diya­net teşkilatından kaynaklanan bir inançtır. Din gerçeğini temel olarak camilerde öğrenebileceğini, camilerde göz-lemleyebileceğini düşünen insanlar, camilerde anlatılanları din olarak kabul etmekte ve din gerçeğini bu kabule göre tarif etmektedirler.

Oysa biliyoruz ki bazı istisnalar dışında camilerde yansıtılan din, kesinlikle ve kesinlikle İslam değildir. İslam dinini temelde reddeden bir rejimden ve bu rejimin kuklası haline gelen bir teşkilattan zaten başka bir şey bekleme durumunda da değiliz. Halk arasında din adamı olarak ta­nınan bu kimselerin dini, genel olarak kendilerine maaş ve makam veren müstekbirlerin dinidir. Müstekbirlerin görüşü ile ellerinde bulunan Kuranı Kerim’in görüşü çatıştığı za­man, “Dut yemiş bülbül” veya “Rüşvet yemiş düldül” gibi, sustuklarını görürsünüz bu satılmışların!.

“Her din bir hayat şeklidir ve her hayat şekli bir dindir”

İslam gerçeği şayet namaz, oruç, hac gibi bazı iba­detlerden İbaret olsaydı, Kur’an’ı Kerim’deki; “..Bugün dini­nizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslam’ı seçip-beğendim.. (5-Maide 3)” buyru­ğu, namaz, oruç ve hac hükümlerinin hemen arkasından indirilir ve Kur’an’ı Kerim beş, on sahifelik bir Kitab olur­du.

Oysa biliyoruz ki “.Bugün dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslam’ı seçip-beğendim..” buyruğu, islam’ın bütün bir yaşantıya inti­zam veren siyasi, ekonomik, iktisadi, sosyal ve diğer ko­nulardaki hükümleri beyan edildikten sonra indirilmiştir. Beş, on sahife değil, altıyüzbeş sahife olan Kur’an’ı Ke­rim’de bütün bu konulara yer verilmektedir. Nitekim razı olacağı dinin nasıl ve ne şekilde yaşanacağını İlahi vahiyle beyan eden şanı yüce Rabbimiz, bu İlahi vahyin noksansız bir ifadesi olan Kur’an’ı Kerim’de., insanın Allah ile münasebetlerinden, kendi nefsi ve şeytan İle, kainat ve dünya ile, aile ve akrabası ile, insan ve toplum ile,

İslami veya gayriislami devlet ile, yöneticiler ve liderler ile, kanun ve hükümler ile, adet ve ananeler İle münasebetlerine kadar, bütün bu konulara ferdi ve toplumsal düzlemde açıklık getirmekte­dir. Kur’an’ı Kerim’in nelere şamil oiduğu engin muhteva­sından anlaşılacağı gibi, aşağıdaki ayet-i kerimede de bu gerçek beyan edilmektedir.,

                  

        

 

 

 

İslam dinini sadece bazı ferdi ibadetler olarak algılı­yorsanız,

kominizme veya sosyalizme karşı çıkmak adına kapi­talizmi desteklemeyi İslami bir vecibe görüyorsanız,

ağzından “Allah” lafzı çıkan bütün politikacılan, bu politikacıların icraatlarına bakmadan müslüman kabul ediyorsanız, bu politikacıları din kardeşi görüp, bu politikacılara din adına itaat ediyorsanız,

İslam hukukunu geçmişe, beşeri hukukları günümüze nisbet ediyorsanız, tağuti sistemlerin çanak yalayıcıları olan ve tağutun maslahatını gözeten resmi din görevlilerini, dininize göre müftü veya imam kabul ediyorsanız,

dünya emperyalizmine din adına karşı çıkan müslümanîara, aşın dinci veya terörist diyorsanız, kafire şer, müşriğe ehven-i şer olarak bakıyorsanız,

Evet bütün bu meselelere, böylesi yaklaşımlarda bulu­nuyorsanız.,

Biz sizleri gerçekten yeni bir dine,

ismi “İslam” olan, fakat atalannız tarafından tahrif edilen, değiştirilen, dejenere edilen geleneksel dinle her­hangi bir ilgisi olmayan yepyeni bir dine davet ediyoruz..

İşte bu yeni dinde, zulme nza göstermek yoktur.

İşte bu yeni dinde, ahiret için Allah’a, dünya için tağuta kulluk etmek yoktur.

İşte bu yeni dinde, göklerin hakimiyetini Yaratıcıya, yerlerin hakimiyetini yaratılmışlara bırakmak yoktur.

İşte bu yepyeni dinde, “Ben hem müslümanirn, hem kapitalisttim”, “Ben hem müslümanım, hem faşisttim”, “Ben hem müslümanım, hem sosyalisttim” demek, İslam ile birlikte başka bir dini, başka bir ideolojiyi, başka bir izmi de kabul etmek, kesinlikle ve kesinlikle yok­tur..

İşte bu yepyeni dinin adı, Resulullah (s.a.v.)’in tebliğ ettiği İslam’dır. Davet edilmekten ve davet etmekten onur duyduğu­muz

İSLAM gerçeğidir…

Alıntı : Mehmet Alagaş “Din Gerçeği ve İslam”, İnsan Dergisi Yayınları

Tavsiye Derecesi : 1. Seviye Şiddetle Okunması Gerekenler Arasında

 


Tevhid Daveti

 

Allah’a İman Tevhid Bir Dünya Görüşü

 

            İslamı diğer bütün dinlerden teolojiden, teozofiden ve ideolojik kurumlardan ayıran en büyük özellik TEVHİD ilkesidir. Hiçbir dinde Allah inancı İslam da ki kadar sağlam tutarlı ve evrensel boyutuyla mevcut değildir.

            TEVHİD  birlemek teklemek ve yalnızca kendine has özelliklerle diğer her şeyden ayrılmak demektir.

            TEVHİD islami akademi dilinde ise; Allah’ın; bir, tek, yegane, eşsiz, denksiz, noksansız, doğmamış ve doğrulmamış olduğuna iman etmektir.

            Yüce TEVHİD inancına sahip mü’min kişiye “Muvahhid” veya “Hanif” denir. Muvahhid; şirkin hertürlüsünden ve tüm cahili anlayış ve yaklaşımlardan uzak Kur’an-ı Kerim’in yaklaşımına uygun ve gerçek anlamda Allah (subhanehu)’nun varlığına ve birliğine iman eden kimsedir.

            TEVHİD; hayat ve kainat yasalarında olduğu kadar İslam anlayışında “Sosyal”, “Siyasal” ve “Toplumsal” disiplininde kaynağıdır. Çünkü muvahhid kişi Allah”tan korkar ve sever. Yani Arapça Reca ve Havf arası bir disiplin şuurudur İslam dini. Dolayısıyla Allah’la arasına girebilecek hertür sevgi onun için tehlikelidir. Allah’ın emir ve yasaklarını zamanla zorlayıcı sebeplerle veya sıradan nedenlerle çiğnese bile daha sonra derin bir pişmanlık duyar ve tövbe eder.

            Her şey Allah’ın varlığı, birliği, eşsizliği ve sonsuzluğu eksenin de varolmuştur.

            Geçmişten        Geleceğe

            Zamandan        Mekana

            Merkezden      Çembere

            Ruhtan             Maddeya

            Sebepten         Sonuca

            Sükundan        Harekete

            Ne varsa fiziki veya metafiziki, bilinen veya bilinmeyen, olmuş yada olacak her şey ancak bu eksene (Allah dilemesi ve bilmesi) eksenine bağlı olarak söz konusudur. Dolayısıyla Muvahhid kişi tüm yaşamını hiçbir zaman bu eksenin merkezkaçından çıkmayacak şekilde sürdürmek zorunda olduğunu bilir. TEVHİD yaşamını tercih eden insan günaha sürüklenmiş dahi olsa Allah eksenli düşünce çizgisinden sapmaz. Çünkü dönüş yalnızca onadır. Bu bağlamda yaşayan için ölümün davası adına olması Şehadet çizgisini oluşturur ki “Madem ölüm tek bir defa gelecek oda neden Allah yolunda olmasın” düşüncesini zihinden ve eylemlerinden hiç çıkarmaz.

            TEVHİD ehli dönemsel bazı enstantenenelerin etkisinde kalmış ve siyasi zorbalıkların olduğu demokrat anlayışa isteksiz yönelmiş olabilir. Bu kin duyduğu kafire karşı Müslüman destekleme isteği onun tevhid düşüncesini terk ettiği dava düsturlarından ödün verdiği veya ideolünden vazgeçtiği anlamında değildir. O zalime karşı susan dilsiz şeytandır evrensel düsturu ile yönelişini sürekli kontrol eder kimin yanında olduğunu ve bunun nedenlerini zihninde sorgular.

            Muvahhid şirk ve şirk hükmünde ki suçlar hariç, günah işlemekle affedilmeyeceği düşüncesine kapılmaz ve günahı alışkanlık haline getirmez.

            TEVHİD; İmanın temel taşı olarak müminin yaşamını yönlendirir ve her adımda her nefeste ve her davranışta onun hayat disiplinini sağlayan tüm yasaların kaynağıdır. TEVHİD Mu’mine; meşru helal ve mübah davranışlarda hareket serbestisini tanıyan geniş yıldızların üzerinde dalgalanan yüce bir bayraktır. Dolayısıyla dünyada ki tüm bayraklar bu yücelik yanında küçük kalır.

            TEVHİD Tarihin her döneminde (devrinde) müminler en acımasız zalimlerin ve en kanlı dikdatörlerin karşısında hatta idam sehpalının üzerinde İman-Tevhid bağının kopmaz sağlamlığını “Ben Allah’tan başka kimseden korkmam ve Allah’tan başka kimseye boyun eğmem” sözleriyle haykırmışlardır. Bu söz Bilal-i Habeşi’den Bediüzzaman Said Nursi’ye, Yasir’den Seyyid Kutuba, Ahmed Yasin’den Şamil Basiyev’e, Hattab’tan Hasan El Benna’ya, İskilipli Atıf Hoca’dan Hz. İmam Hüseyin’e kadar zulme uğramış tüm İslam kahramanlarının yüce sinelerinden ve pak alınlarından gerçek bir özgürlük nişanı olarak gözleri kamaştırmaktadır.


Kitap Okuma Listesi

Tarih Kronolojisine Göre Okuma Listem.

 

No

Başlama

Kitap Adı

Yazar Adı

Yayınevi

Sayfa

Bitiş

1

05/04/2004

Ülkemi Arıyorum

Emine Şenlikoğlu

Mektup

360

09/04/2004

2

06/04/2004

Kur’an Günlüğü 1

M. Engin Noyan

Birun

120

07/04/2004

3

06/04/2004

Yeni Bir Cumhuriyet İçin

Ahmet Özcan

Bakış

169

16/04/2004

4

07/04/2004

Kur’an Günlüğü 2

M. Engin Noyan

Birûn

120

11/04/2004

5

09/04/2004

Kur’an Okumaları

Metin Karabaşoğlu

Karakalem

 

16/04/2004

6

09/04/2004

Barbarlığa Dönüş

Atasoy Müftüoğlu

İnsan

168

22/04/2004

7

09/04/2004

Alim ve Tağut

Yusuf el Kardavi

Bengisu

89

11/04/2004

8

11/04/2004

Kur’an Günlüğü 3

M. Engin Noyan

Birûn

120

16/04/2004

9

17/04/2004

Hangi İslam

Erhan Aktaş

Anlam

208

20/04/2004

10

16/04/2004

Hz. Muhammed ve Karşıt Güçler

M.A Halefullah

Birleşik

306

20/04/2004

11

17/04/2004

Kur’an ve Hayat

Celalettin Vatandaş

Pınar

240

20/06/2004

12

21/04/2004

Sessizlik Senfonisi

Ahmet Özcan

Bakış

214

22/04/2004

13

23/04/2004

Alemin Hükümdarı

Rone Guenen

İnsan

96

24/04/2004

14

21/04/2004

Çağdaş Kavramlar ve Düzenler

Ali Bulaç.

İZ.

239

01/05/2004

15

20/04/2004

Musullu Süleyman

A. Mithat Efendi

Özgün

222

05/05/2004

16

24/04/2004

Kur’an Okumaları 2

Metin Karabaşoğlu

Karakalem

228

06/05/2004

17

24/04/2004

İslam Tasavvufu

İbrahim Halil

Çıra

272

04/05/2004

18

01/05/2004

Sivil Siyaset

Eser Karakaş

Gündem

218

05/05/2004

19

23/04/2004

Cenab-ı Aşka Dair

Dücane Cündioğlu

Gelenek

156

07/05/2004

20

05/05/2004

Kutsal Kadın ve Kamu

Mustafa Tekin

Açılım Kitap

366

13/05/2004

21

09/05/2004

Kemalizm Laiklik Şehitlik

Mehmet Pamak

Ekin

332

13/05/2004

22

09/05/2004

Sorularla Tevhid ve Akaid

Mehmet Alptekin

Çıra

192

14/05/2004

23

25/05/2004

Tasavvufi Makaleler

Hüseyin Nasr

İnsan

253

02/06/2004

24

25/05/2004

İHLAS

Ahmed b. Said eddin

Karınca

111

04/06/2004

25

01/06/2004

Nebevi Hareket Metodu 1

Muhammed Gadban

Nehir

547

01/07/2004

26

01/06/2004

Cevamiüs Sire

İbn. Hazm

Çıra

352

01/07/2004

27

11/06/2004

Son Peygamber

M. Ebu Zehra

kitapevi

395

05/07/2004

28

05/06/2004

Kur’an-ı Anlamak

Cemaleddin El Kasımi

İz

298

08/07/2004

29

05/06/2004

Kişisel Gelişim el kitabı

Nejat Sezik

Hayat

182

06/06/2004

30

07/06/2004

Mutluluk ve Başarı Yolları

Dr. Zülfikar Özkan

Hayat

184

09/06/2004

 

 


Rahatsız olmak, Rahat olanlara kafa tutmaktır.

İnsanların rahatsız olduğu veya kabul etmekte zorlandığı her türlü fikri ve ideolojk anlayış, içerisinde hakikatten bir pay saklar fakat hakikatin aslını oluşturmazlar. Hakikatin aslını oluşturduğunu düşünerek ortaya konulan her türlü fikir ve ideolojide insanlara zulmeden bir düşüncenin ürünüdür ve belli sayıda ki insanlara hizmet etmeye yarar.

Aslolan’a uymak, aslını bulmakla sonuçlanır. Asıl da bu dünya da görülmez sadece pay sahibi olunur. Aslın görüleceği yer ahirettir. Bu yüzden doğrunun bir parçası elinizde ise lütfen insanlara ben doğrunun ta kendisiyim demeyin. Karşınızdakinin doğrudan pay sahibi olmadığını düşünmek, kendi doğrusunu insanların putlaştırmalarından  kaynaklanır. Put istemediği halde hakkı ona verenlerin oluşturduğu bir zihin virüsüdür. Put olmayı isteyen Tağut olur. Putlardan ve Tağutlardan sakınanlara selam olsun.


Bilinmezliği bilmek…

Ayrılık; karşı konulmaz başlangıcın ilk adımı. Son; başlayacağı kesinleşmiş günün ertelenmeyen gerçeği. Ve dost; ayrıldığında canından parça koparan, sonların en dayanılmazı, gözyaşlarının teslim olup kendini bıraktığı can alıcı nokta…

Kimi kaçınılmazlıklar bir  zorlamanın ürünüdür. İçbaskının dayanılmaz olduğu noktada patlak verir ve geri dönüşü imkansız sabahın muştusudur bu. Kaçamazsınız bu sonradan, patlak vereceğini bildiğiniz kaçınılmazlıklardan. Bazen bir yolculuktur kaçamadığınız; ucunda uçurumu görürsünüz de durduramazsınız aracınızı. Çünkü kaçınılmazlığın hızını almışsınızdır bir kere. Bazende bir hicret akşamıdır; her şey bitmiş eviniz hicret mekanına gitmiştir artık. Geri döneyim deseniz arkada bıraktığınız küçük köhne evinizde kiralanmıştır başkalarınca, önünüzü göremediğiniz bir boşluğa açılan kapının anahtarı elinizdedir. Sevinçle üzüntüarası düştüğünüz karanlık ve iç karartıcı tablo artık hangi yana baksanız sizi takip etmektedir. İşte o an yapabileceğiniz hiç bir şeyin kalmadı, karamsarlığın tavan yaptığı, üzerinizde kaldıramayacağınız yükleri hissetmeye başladığınız an; Hasbin Allah venivmel vekil der ve devam edersiniz mecburi istikametinize. Çünkü artık kaçınılmazlığın ilk adımı atılmıştır karanlıklara… Bilinmezliğin gücü kadar ağır bir yük dünya yüzeyinde bulunamaz. Bilinen en büyük güçlüklere bir çare olunurda, bilinmezlik duvarının ardında bulunana çare bulamazsınız. Düşleriniz bazen bilinmezin bilinen yüzüdür. Gördükleriniz ise arkası keşfedilmeye muhtaç derin kuyular olabilir.

Eğer ki bilerek karanlığı seçmişseniz. Ya hak etmişsinizdir, yada hakkınızı elde etmişsinizdir. Kaçınabileceğiniz tek şey gördüğünüz veya teklif edilen karanlıkta ilk anınızı iyi değerlendirip biraz süre istemektir.Süre istemeden karar vermek hak edişinizin adıdır. Süre isteyip karar vermeniz sonucunda hakkınızı elde etmeniz anlamına gelir.

Sürenizi iyi değerlendirin. Azlığa esir olanlar, çokluğun kölesidirler. Bulunduğu yerin farkında olmak en büyük erdemdir. Nihayetinde azlığa kanaatin adı aslında konumunun adını bilmekten geçer. Kanaat edemeyen esir olur, tutsağı olur şükürsüzlüğün. Çokluğa hayatını adadığı içinde ona köledir. Onun uğruna her şeyi yapar.

Sonuçta bilinmezlik çıkmaz sokaktır. Hicrette bir bilinmezliktir. Sadece gaye farkıyla…


İkra 5 hazırlanma aşamasında

İKRA 5
Allah’ın Selamı üzerinize olsun Değerli Arkadaşlar Allah cc. Nasip ederse İkra5 adlı çalışmamıza başlıyoruz sizden ricamız tanıdığınız yazar ve yayınevlerinden cdmizde kulanabilmemiz  için kitap istemenizdir. Bu konuda görüş ve önerilerinizi bekliyoruz. irtibat bölümümüzden bizimle iletişim kurabilirsiniz. Selam ve Dua ile.
Gönderen admin, Pazar, 13 May 2007 07:13, Yorumlar(1)
Yorumlar function makesure3() { if (confirm(‘Yorumu Silmek İstiyormusun?’)) { return true; } else { return false; } }
marifetullah
30 May 2007
Allah bu çalışmanızı da diğerleri gibi bereketli kılsın ve sizleri bu konuda muvaffak eylesin.
1) Akabe vakfının sunduğu veya daha farklı camiaların verdiği kitap okuma listesi yayınlayabilirmisiniz CD’de.
2) 4 tane çıkardığınız cd’nin inşaallah 5.si çıkarılacak ama aradan fazla zaman geçmediği için sürekli bir tekrar havasına bürünmesi CD için olumsuz bir imaj oluştrmaz mı ?
3) CD de Dergiler ve tanıtımları ayrıca arşivleri konulabilir mi çok eski dergilerden bahsediyorum. 1980 li yılların dergileri veya daha gerisi.
4) Yazarlardan CD hakkında özel bir makale kaleme almaları istenilebilir. Hem çalışmalara destek olunması hemde okumaya biraz daha teşvik olması için iyi olur zannımca.
5) İslami Eğitim konu başlığı altında DAvet merhaleleri ile ilgili bir çalışma yapılabilir mi yani birinci madde de söylemiş olduğum kitap listesi merkezli davetin merhale merhale tekrar belki gündeme alınması bunu da bir program şeklinde sununlması iyi olabilir.
6) Boyutu biraz fazla kaplar belki ama Saffet Bakırcı veya m.İslamoğlu gibi hitabeti iyi kişilerin belki 5 adet şahsın sohbetlerinden derlemeler konulabilir.
7) Çok şey istiyorsun diyeceksiniz ama; Kitap arama katoloğu ile ilgili bir bölüm konulabilir. Örneğin seçilmiş yayınevlerinin kitaplarını ve fiyatlarını bulabileceğimiz ufak bir program eklenebilir.
İkra Cd sini kullanan kişilerin çoğunluğu İnternet kullanıcılığı da yaptığı için Bir link arşivi bölümü eklenebilir. Kur’an, Hadis, Fıkıh gibi bölümlerin içinde de olabilir ayrı olarak bir link arşivi başlığı altında da bu şekilde bir arşiv hazırlanabilir.
9) Cihad’a teşvik veya Filistin ile ilgili görüntülerin (videoların) olduğu bir bölüm olabir.
10) 3. versyonda yapmış olduğunuz çocuklar için bölümüne benzeyen bir bölüm olabilir. Kadınlara has ayrı bir bölümde olması onların ayrıca ilgilerini biraz daha çekeceği kanaatindeyim. Çünkü insan Cdnin içeriğine bakınca önce ilgisini çeken konu benimle ilgili bir bölüm varmı diyerek yanlı bakıyor.İnşaallah abarttığımı ve boş şeyler yazdığımı düşünmezsiniz. Bu sadece kate gorik bir zihin yapısına sahip olan benim fikrimdir. Allah’a emanet olun (Aklımdan geçirdiğim bu türden daha çok bölüm varda ben haddimi aşmak istemedim.)

Alıntı : http://www.ikraislam.biz/index.php?ind=news&op=news_show_single&ide=19


Göç Hicret…

Tarihin her alanında, iyi olsun kötü olsun, sistemler kendi içlerinde bazı grup ve fikir akımlarını beğenmez ve onları bölgelerinden dışarı atmak için ellerinden geleni yaparlar. İçten dışa atmanın en güzel yolu ve yöntemi, baskı ve zulüm odaklı bir yaşantı vermektir. Verilen bir hak vardır fakat bu; hedef itibari ile sadece yaşama olanak sağlar, yaşarsın ölmezsin ama bir gün olsun gülmessinde. Bu portre sonucunu göçe, hicrete terkeder. Kurtuluşun özgürleşmenin adıdır, hicret. Gülünmeyen günlerin öcünün alınışıdır bir nevi. Bir başka deyişle dönüp hesap sormaya hazırlanmaktır. Zalimlere ve İnsanı yerinden yurdundan edenlere karşı bir hesaptır bu. Güçsüzlük durumudan güce koşuştur. Haksızlıktan hakka, imkansızlıktan imkanlara yürüyüşün adıdır, hicret.

 Hicret; adanmış zihnin ve ömrün bereketlenmesidir; bereketli topraklardan istifade etmsidir. Değiştirmiş olduğun mekanın sana karşı olan baskınsından kurtulmaktır. Mutluluğa giden kapıları aramanın adıdır bazen de…

 İşte bu duygu ve düşünceler içinde başlamıştı benim hicretim de… İstanbulda başlayan Doğuyla sonuçlanacak bir milattı bu benim için. Yabancı olduğum yerler değildi, gittiğim yerler. Ama artık bana kurtuluş ve özgürlük sinyalleri veriyordu sanki.

İstanbul görmeyeli değişmişti, 15 yıl öncesinden bugüne çok değişmeler olmuştu. Fatih bile renk kaybına uğramıştı gözümde. Eskinin osmanlısını hatırlatan Fatih camiinde bugünün Avrupasını anımsatan niceleri türemişti. Kedi-lerin bile bakışları farklıydı, onlar dahi gözlerini hırs bürümüşcesine eline bakıyordu insanların ve onca arkadaşı olmasına rağmen bütün payı ben almalıyım diyorlardı. Sokaklarında bir başka insan tipi türemişti, nedenselliğini düşünmeden yürüyen ve İslam’ı hatırlatan kavramları üzerlerinde barındıranÖrtünmeye çalışanlar vardı. Ama nedense Bu çalışkanlıkları hiç başarıya uğramamışçasına etekleri bir karış yukarda kolları yarısından çok açık, yüzlerinde Amerikadan ithal bir ton farklı renk! Tam tersine onların buhallerine alay edip ellerinden tutmayan bir grup Renkli Çarşaflı insan da sadece onların yanından geçerken cehennemi hatırlatıyor ve onlara kızıyor! Çook ilginç portreler bunlar, dışardan bakınca derin tefekkürler gerektiren ve yanlarına gidince iki tarafta da bir kin ve öfkenin olduğu İstanbul, fatih ve çarşamba üçgeninden, Amerika, İngiltere ve İsrail’e açılan bir üçgen diyalog masalı…  İki tavrıda İlim kotasına yerleştirdiğinde içerisinden geçemeyecek tavırlar. Bir taraf ta Avrupa ve Açıklık özentisi Üstü paris altı Çarşamba modelleri, Bir taraftan da Tebliğ ve İrşad namına gözlerini bağlamış ve görmek istemezcesine bakir bakan Çarşamba ehli!

 İstanbul yüzünü Kıbleden çevirmiş Avrupaya

Buna ne söz gerek nede Anlayış,

Yürekler İstatistiksel olarak kaymış gidiyor

Buna ne Akif söz söyler nede Necip… (ü.u)